Rast Grup

Hakkımızda anlatılabilecek çok fazla şey yok

Sadece insanı merkeze almak... Bir özellik olarak değil, olması gerekenin bu olduğuna inanarak

Dürüstülük

güven ve saygı üzerine inşa edilmiş, uzun vadeli ilişkiler kuruyoruz

Fayda

insanı merkeze alan idealimizle geleceğin yaşamlarını oluşturuyoruz

Adalet

Birey olarak insanımızın hakkına ve toplum nezdinde ülkemizin adalet ve ticari hukukunun tüm değerlerine sonuna kadar bağlıyız.


Akıl ve Kalp İlişkisi Doğru Olmalıdır

1990 yılından bugüne Rast Grup olarak “insan için daha iyi bir yaşam ve gelecek için daha iyi şehirler imar etme” vizyonuyla, topluma kalıcı değerler katacak ve ülkemizin istikrarlı büyüyüşüne katkı sağlayacak pek çok prestijli projeyi başarıyla hayata geçirerek, sektörde öncü firmalar arasında yer aldık. İnsanı merkeze alan idealimizle ve yılların bize kazandırdığı birikim ve tecrübelerle geleceğin yaşamlarını oluşturuyor, daha iyi bir geleceğin temellerini birlikte atıyoruz

Kurulduğumuz günden bu yana toplam büyüklüğü 66 milyon metrekareyi aşan projeye imza attık. Çevre, toplum yaşamı ve nüfusun hareketliliğini her zaman iyi analiz ediyor, hem bugünün şehirleri hem de uzun vadede geleceğin yaşanılabilir en iyi kentleri için geleceği hedefliyor ve planlıyoruz.

Çok yönlü proje vizyonumuzu paylaşan 1000 çalışanımızın özverili çalışmalarıyla, daha yaşanılabilir bir dünya inşa etmeye ve kamu yararına çalışan özel sektör ortağı olarak görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye şevkle devam edeceğiz.

insanı merkeze almak...

Bu da dökülen boyanın parası

Ayakkabı boyamak için çıktığım ilk günü hiç unutamıyorum. Ankara Botanik parkında sandığımı kurdum ve bekledim. Bir müşteri geldi ve ayağını sandığın üzerine koydu. Heyecanlanmıştım çünkü o ilk müşterimdi. Önce adamı gözümle iyice bir süzdüm. Turuncu renkli bir ayakkabısı krem kadife bir pantolonu vardı. Hemen fırçalarımı boyalarımı çıkardım. Hazırlanırken boyalardan birisini açmakta zorlandım. Yaşım da küçük ya zorluyorum zorluyorum kapağı bir türlü açamıyorum. En son tüm gücümle zorladım ve bir anda sıkışmış kapak savrularak açıldı ve adamın krem kadife pantolonunun üzerine döküldü.

 Adamın üzeri olduğu gibi boya oldu… Tabi ben nasıl korkuyorum “Eyvah” dedim adam beni dövecek! O zaman da 1 liraya boyuyorum adam çıkarıp bana 2.5 lira verdi! “Bu da dökülen boyanın parası” dedi. Başımı okşadı. Hiç tanımadığım bir adamın bu tavrı benim hayata bakış açımın oluşmasında hem çok etkili oldu, hem de yol gösterici oldu. 

Bana kızabilirdi, hakaret edebilir hatta dövebilirdi. Bu sebeple hayata öfkelenmiş, sinirlenmiş çok daha çekingen küsmüş birisi olabilirdim ama o bana büyüklük yaparak bu yaklaşımıyla yol gösterdi. Hataya karşı bu özverili davranış benim o yaştan itibaren her zaman hatta şu anda bile beslendiğim örnek bir bakış açısı oldu.